Futbolun bu sihirli ayaklarının yakın zamanda ülkemizdeki en meşhur
örnekleri Hagi, Sergen ve Alex’tir… Takımını sahada bir teknik direktör
edasıyla yöneten, arkadaşlarına her daim güven veren, ateşleyici bir o kadar da teknik, ‘Karpatların Maradonası’ Gheorghe Hagi değil miydi Galatasaray’ın tarihe
geçen performanslarındaki baş aktör? Ya da futbol topunun ayağına en yakışanı,
futbol topunun 10'dan bir türlü ayrılmak istemediği, o muhteşem sol ayağını futbol
zekasıyla birleştiren fakat bu yeteneğini bir türlü Avrupa’ya taşıyamayan
Sergen Yalçın… ve tüm zamanların en iyi istatistikçisi, yine bir sol ayak, mütevazi kişilik, bir
Fenerbahçe efsanesi Alex de Souza… Onları asla unutmayacağız…
Şimdi gelelim Avrupa ve Dünya Futbolundaki 10’lara…
Şimdilerde yeşil sahalarda son volelerini vuran, en formda olduğu zamanlarda dahi kulübünü asla bırakmayacak kadar sadık olan bir Roma
efsanesi cengaver Francesco Totti… CV’sinde
Boca, Parma, Lazio, M.Unıted, Chelsea, İnter gibi ‘dev’lerin olduğu bir dönemin
transfer rekortmen AMC’si Juan Sebastian
Veron… Yine bir döneme damga vuran, hafızalardan silinmeyecek Ş.Ligi Finali’nde
Leverkusen’e olduğu yerde sabit tekme savuran futbol cambazı Zinedine Zidane…
Arjantin’in Veron’dan sonra yetiştirdiği belki de en iyi 10 numara olan Boca
ile özdeşleşmiş Juan Roman Riquelme… Diğer Arjantin’liler ‘baby face’ lakaplı Pablo Aimar ve
bir türlü beklenen patlamayı yapamayan ama özünde fazlasıyla yetenekli, Championship Manager tutkunlarının müdavimi Andres D’Alessandro…
En kritik anlarda gemilerini kurtarırlar, orta saha ve hücum
hattının pas trafiklerini yönetirlerdi. Forvetin hemen arkasında, bazen sağa bazen sola mevzilenerek her noktadan kaleye şut gönderebilirler ve
arkadaşlarını tek dokunuşlarıyla kaleciyle karşı karşıya bıraktıracak kadar da
milimetrik pasları rahatlıkla atacak olan futbol mühendisleri tabiiki yukarıdaki isimlerle
sınırlandırılacak kadar az değiller (aklıma gelmeyenler için kusura bakmayın)…
2001’den 2008 yıllarına kadar olan 7 yıllık süreçte 7 şampiyonluk
kazanıp tek başına Fransa’ya ambargo koyan Lyon’un baş aktörü, dünyanın sayılı
frikikçilerinden Juninho Pernambucano… ‘Çok gezen çok bilir’ atasözünün futbol
temsilcisi olmaya aday, ‘no istikrar’ deyiminin açıklayıcısı, 27 yaşında
olmasına rağmen yeşil sahaların seyyahı (Santos, Porto, Bremen, Juventus, A.Madrid,
Wolfsburg) Diego… ve yine bundan 11 sene öncesine kadar ülkelerindeki Santos
takımında Diego ile takım arkadaşı olan, ilk Avrupa deneyimini Lucescu’nun
Shakhtar Donetsk’i ile yapıp ada ‘dev’i M.City’ye imza atan ve sonrasında CV’sine
G.Saray’ı da eklemeyi başaran Elano Blumer…
Son 15 yılda Juventus deyince Buffon ile beraber akla gelen 2 isimden biri, müthiş frikikçi, takımı 2.lige düşse de gemisini asla terk etmeyen, bayraktar oyuncu ve bir o kadar da buram buram kalite kokan ve şu an emekliliğini ‘kanguru diyarı’nda sefalandıran ‘Pinturicchio’ lakaplı nam-ı diğer Alessandro Del Piero…
Son 15 yılda Juventus deyince Buffon ile beraber akla gelen 2 isimden biri, müthiş frikikçi, takımı 2.lige düşse de gemisini asla terk etmeyen, bayraktar oyuncu ve bir o kadar da buram buram kalite kokan ve şu an emekliliğini ‘kanguru diyarı’nda sefalandıran ‘Pinturicchio’ lakaplı nam-ı diğer Alessandro Del Piero…
Dünyada her duygu, her sistem, her düzen nasıl değişiyorsa
futbolda da bazı şeyler günün birinde değişecekti ve 10’ların daha bir önde
olduğu futbol düzeni, sistemi de Messi, Ronaldo gelince, total futbolun
öncülerinden Barca ile beraber daha bir değişti ve artık makine gibi işleyen,
oyunun tüm alanında mücadele edilen, bir tek oyuncunun önderliğinde değil takım olarak
maçların kazanıldığı bir düzeneğe dönüşüverdi… Bugün belki Messi ve Ronaldo’nun
yaptıkları konuşuluyor ama onlara bu rahatlığı, özgüveni veren Xavi, İniesta,
Xabi, Mesut ve diğerlerinin rolü de yadsınamaz boyutlarda… Haa unutmadan, bir de Tabata
vardı, o ünlü 10,5 numara :)
twitter.com/serdarsozkesen
Yine döktürmüşsün ustam kalemine sağlık.
YanıtlaSilÇok güzel bir blog yazisi abi burdaki isimler bütün oynadığı takımlara çok şeyler katmıştır ama ikisi varki 10 numara HAGI ve ALEX adlarından türk futbolu adına uzun süre bahsetirecektir..
YanıtlaSil