27 Nisan 2016 Çarşamba

Ödüllü Yarışma : Bu futbolcu kim?


Bu fotoğraftaki futbolcunun kim olduğunu ve hangi takımda oynadığını aşağıdaki yoruma yazanlardan iki kişiye çekilişle Ali Ece'nin 11 Nisan'da piyasaya çıkan "Ayak Oyunlarından Akıl Oyunlarına" adlı kitabını armağan edeceğim. 

Haydi futbolseverler, hepinizi bekliyorum...

Son katılım : 2 Mayıs 2016 saat 23:59

Kitabı kazanan kişiler, hiçbir kargo bedeli ödemeyecektir.


Dünyada ve Türkiye’de futbolun sosyo-ekonomik ve kültürel dinamiklerini serinkanlı bir dille anlatıyor Ali Ece. Şahsi gözlem ve yorumlarını esirgemese de asla duygusallığa ve tarafgirliğe düşmüyor.
Futbolla müzik ve başka sanatlar arasındaki bağlardan tutun da dünya futbolunun efsane oyuncu , teknik adam ve takımlarının bilinmeyen öykülerine kadar futbola dair ne varsa yeniden yorumluyor. Futbolun finansal gerçeklerini ve özellikle pazarlama teknikleri ile oluşturulan algıları gözler önüne sermekten de çekinmiyor.
Ali Ece'den , en az onun kadar renkli ve derin bir futbol kitabı.

Örnek cevap şekli : Thierry Henry - Monaco 

13 Nisan 2016 Çarşamba

I'm Back - 19.03.1995


Michael Jordan... 1991 - 1992 ve son olarak 1993 yılında Chicago Bulls ile şampiyonluk yaşadıktan sonra, babasının ani ölümü ile beraber, çocukluğundan beri ilk göz ağrısı olan beyzbola yönelir. Henüz 30 yaşında aldığı bu karar sevenlerini çok üzer. Belki de üstüste kazandığı 3 yüzük sonrası misyonunu tamamladığını düşünür ve vakit daha da geç olmadan, zamanı varken beyzbola yoğunlaşmaya, bir yerde kafasını dağıtmaya karar verir. İçindeki basketbol ve kazanma aşkı, ona büyük bir kapı açar ve yaklaşık 2 yıla yakın bir sürenin ardından Bulls ile tekrar parkelere döner. İlk basın açıklamasında sadece iki kelime, "I'm back" ile "geri döndüm" der. 19 Mart 1995 akşamı Market Square Garden'da İndiana Pacers karşısında tutkunu olduğu basketbola dönen Jordan, sezonun kalan 17 maçında dahi, yani 32 yaşında 26,9 sayı ortalaması tutturmayı başarır. Basketbola ara vermeden önceki 7 sezon boyunca 30 sayı barajını aşmayı başaran gelmiş geçmiş en büyük basketbolcu olan Jordan, basketbola tekrar döndüğü ilk 3 sezonun tamamında yine şampiyon olur ve rekor üzerine rekor kırar. 

Büyük 3'lüden Pippen ve Rodman'ın takımdan ayrılacak olması, koç Phil Jackson'un da kontratının bitmesi ile beraber, elde edilecek tüm başarıların kazanılması duygusuyla 1999'da yani 36 yaşında basketbola tekrar ara verme kararını verdiğinde herkes bu defa 'son' olduğunu düşünür. 2001 yılında bu kez Washington Wizards ile basketbola tekrar dönüş yapar ve iki sezon daha basket oynayıp 40 yaşında bir daha dönmemek üzere basketbolu bırakır. En basit bir hesapla; kariyeri boyunca attığı 32.292 sayı ile tüm zamanlarda dördüncü sırada kendine yer bulabilmişken, ara verdiği 4 sezonda, sezon başına minimum 2.000 sayı atacağını tahmin edersek toplamda 8 bin sayı atacağı gerçeğine ulaşacak ve 38.387 ile bu alanda zirvede olan Kareem Abdul - Jabbar'ı da geçecek ve belki de kırılması asla mümkün olmayan bir rekora imza atacaktı.

19 Mart 1995'te basketbol, hatta spor tarihinin en 'hayırlı' geri dönüşlerinden birine imza atan Michael Jordan, bugün basketbolda "dünyanın en iyisi" diye anılıyorsa bunun en büyük sebebi o gün verdiği bu geri dönüş kararıdır...


11 Nisan 2016 Pazartesi

Kobe Bryant...


Michael Jordan sonrası basketbol, pardon NBA hiç ara vermeden süper starını bulmuştu. 1996 draftında NBA'e ilk adımını atan Kobe Bryant'tan başka birisi değildi o kişi. Parkelerde geçen 20 senede 5 şampiyonluk, sayısız başarı ve tadından yenmez basketbolu.

Nasıl ki tenisin efsanesi, hatta "Tenis = Federer" ritüelini akıllara kazıyan Roger Federer birgün tenisi bıraktığında tenis sporu öksüz kalacaksa, 2016 ve sonrasında da basketbol dünyası bir süreliğine öksüz kalacak. Kalemler, kağıtlar hep onu yazacak, klavyeler onun başarıları ve yeteneklerini anlatan yüzlerce makale ile dünyanın dört bir yanına servis edilecek. Geçmiş, şimdiki ve geleceğin tüm jenerasyonları ile ortak basketbol oynadığından söz edilecek, NBA tarihinin en başarılı iki takımından biri olan Lakers'ın özellikle son yıllarda ona büyük haksızlık ederek efsane takımı sıradanlaştırıp tamamen şamar oğlanı yapması eleştirilecek. Toronto potasına 81 sayı attığı maç, Chamberlain sonrası en büyük rakam olduğundan bahsedilip, yakın zamanda bu sayıya birilerinin ulaşıp ulaşamayacağı tartışılacak. Son sezonunda neredeyse her deplasman maçında rakip takım taraftarının onu ayakta alkışlaması da ayrıntılarda yerini alacak. Kobe'den sonra gelip NBA'e damga vuran "King" LeBron ile saha içinde yaptıkları jest mimikler konuşulacak. Son olarak veda maçında tam 60 sayı atarak, Utah karşısında tek başına aldığı galibiyet, "vedaların en güzeli" olarak kalplerdeki yerini alacak...

Derken gözlerden yaşlar damlayacak, 'Black Mamba' artık yok ve en kötü şey de bu zaten. Onun yokluğuna alışmak ve bunu dillendirmek, kendimize anlatabilmek ve sonunda kabullenmek zorunda kalmak...

ESPN, varsın seni tüm zamanlarda 12.sıraya koysun, hiç önemli değil. Sen birçok kişiye göre bu listede ilk 5'tesin zaten. Hem ne fark eder ki? Önemli olan gönüllerdeki yerin, hafızalardaki başarıların. Teşekkürler Kobe Bryant. Air Jordan sonrası basketbola küsenlere, kendilerine zor gelenlere tekrar basketbolu sevme, izleme alışkanlığı kazandıran koca yürekli basketbolcu. NBA seninle çok güzeldi. Belki biz biraz duygusalız ama sende bizi anla. Yerine kimi koyacağız? koyabilir miyiz? Onu bile düşünmedik daha. Sen bir başkasın, aynı Jordan gibi. Zaten Jordan da dememiş miydi ki, kendime en yakın kişi olarak seni görüyorum diye...

Daha fazla yazamayacağım. 38 yaşında basketbola veda ederken sen, biz seni hiçbir zaman unutmayacağız. Hırsını, yeteneklerini, başarılarını seni görmeyenlere anlatmak görevimiz olacak. Biliyoruz, bundan sonrasında (öyle demiştin) NBA maçlarını izlemeyeceksin, dinleneceksin biraz - ki hakkın sonuçta - peki bizler ne yapacağız? Henüz bunu düşünmedik, kusura bakma...

İşte Kobe Beyant'ın kariyeri boyunca yaptığı en güzel 50 hareket. Dikkat, aşırı doz kalite içerir, o yüzden videoyu izlerken emniyet kemerinizi takın :))



1 Nisan 2016 Cuma

Messi vs Ronaldo

Tarihin belki de en büyük rekabetlerinden birine tanıklık etmek tüm dünyadaki futbolseverler için büyük bir şans ve bunun doyasıya tadını çıkarmalıyız. Peki Messi - Ronaldo rekabetinde istatistiklere yansıyan rakamlar neler? İstatistikler üzerinden "Kim daha iyi?" sorusuna cevap aradım. Bu cevaplar için çeşitli parametreler ışığında rakamlarla süslediğim istatistiklere sizler de bakın ve bu büyük futbol rekabetinde tarafınızı seçin...

Özellikle aynı ligde beraber futbol oynadıkları İspanya'daki performansları, ikisinin de kariyerlerinin zirveye çıktıkları dönem oldular. Birbirlerini sürekli 'daha fazlası' anlamında tetikleyen bu iki süper yeteneğin istatistikleri de bir o kadar inanılmaz!

İlk olarak Cristiano Ronaldo'nun Real Madrid'e transfer olduğu, 2009 - 2010 sezonundan günümüze kadar olan Barcelona - Real Madrid rekabeti ışığında iki süper starın istatistiklerini inceleyeceğiz. Sırasıyla La Liga, Şampiyonlar Ligi ve diğer kupalar (İspanya Kupası, İspanya Süper Kupası, Avrupa Süper Kupası, Kıtalararası Kupa) başlığı altında oynadıkları maç sayısına bağlı olarak attıkları goller ve takım arkadaşlarına yaptıkları asist sayılarına bir göz atacağız. Rakamlar, aslında onların insan olmadıklarına bir işaret adeta. O zaman başlayalım...


İkinci tablomuzda karşımıza Barcelona - Manchester Unıted rekabeti çıkıyor. Ronaldo'nun futbola ilk başladığı yıl olan 2002 - 2003 sezonundan, yine Ronaldo'nun Madrid'e gitmeden önceki 2008 - 2009 sezonu bitimine kadar olan 7 sezonu kapsıyor. Fakat bu tablo ilkinden biraz daha özel çünkü Messi, Barcelona ile olan ilk maçına 2004 - 2005 sezonunda çıkarken Ronaldo ise 2002 - 2003 sezonunu Sporting Lizbon'da geçirdi ve MANU kariyerine 2003 - 2004'te başladı. Yani Messi (30) ile Ronaldo'nun (32) aralarındaki 2 yaş fark, kariyerlerinde de aynı aralıkta kalmış.



2 büyük futbol yıldızının Arjantin ve Portekiz Milli Takımlarındaki performanslarını yıllık bazda incelediğimizde ise şöyle bir tablo çıkacak karşımıza...


Son olarak Messi ve Ronaldo'nun kariyerlerindeki toplam rakamlara göz atıp sonuç kısmına gelelim.


Ben istatistiklerde herhangi bir yorumda bulunmadım, sadece sayıları döktüm önünüze.

Evet karar sizlerin, en iyi kim?

*** Tüm istatistikler, 01.02.2017 tarihine göredir...

SON 1 AYDA EN ÇOK OKUNANLAR