28 Haziran 2016 Salı

Michael Jordan - Kariyer İstatistikleri

21 yaşında NBA'e adımını attı, 40 yaşında "benden bu kadar" dedi. 2 defa ara verip tekrar basketbola döndüğünde, kaybı tam 4,5 yıl olmuştu. 

Kariyer ortalaması 30,1 sayı - 6,2 ribaunt ve 5,3 asist.

NBA tarihinin bugün gelmiş geçmiş en çok sayı atan 4.basketbolcusu ama ara verdiği 4,5 yılı değerlendirebilseydi, şimdilerde çoktan erişilmesi neredeyse imkansız bir seviyeye gelecekti. 

6 NBA Finali ve 6 yüzük, sayısız rekor ve tüm dünya genelinde 'gelmiş geçmiş en iyi basketbolcu'. 

5 kez normal sezon MVP'si, 6 kez NBA Final MVP'si, 10 kez NBA ilk 5'i gibi birçok istatistiki alanda daima en üst sıralarda kendine yer bulan Jordan'ın, bugün hala başarıları, efsane maçları dillerden ve gönüllerden düşmüyor. 

Kendine iyi bak majesteleri, sen hep kalbimizdesin...

Normal sezon istatistikleri
Play off istatistikleri

27 Haziran 2016 Pazartesi

'Raul Madrid' sen çok yaşa!


Raul Gonzalez Blanco. Bugün 39 yaşına girdi efsane golcü. Kadife sol ayağı, müthiş tekniği, sürati ve akıl almaz golleri ile hep akıllarda kalacak. Real Madrid'i kısa zamanda "Raul Madrid" yapacak kadar değerli bir 'taş'tı adeta. 1994'te girdiği kulüpten 2010'da ayrılmak zorunda kalınca tüm Madrid'liler hüngür hüngür ağlamıştı. Kolay değildi öyle bir anda yuvasından ayrılmak. 16 yıl 'bayrak' adamı olarak kalmak, sadakati ile tüm taraftarların 1 numarası olmak ve Madrid kariyerini bir tek kırmızı kart görmeden 'asil' bir şekilde sonlandırmak...

Beyefendi kişiliği, Madrid'in sembolü oluşu, uzun süre Şampiyonlar Ligi gol krallığında zirvede kalması, her gol attığında alyansını öpmesi... Şüphesiz Raul; Messi ve Ronaldo gelmeden önce dünyanın en iyi 5 golcüsünden biriydi ve yıllar geçse de o asla unutulmayacak. Raul, tabii ki daha uzun ve özel bir yazıyı hak ediyor ama ben bile hüzünlendim bu kadarını yazarken, o yüzden başka bir zamana diyelim.

Bir kez daha iyi ki doğdun büyük golcü, saygıyla...

21 Haziran 2016 Salı

2016 Wimbledon

WİMBLEDON = ROGER FEDERER 

... diyerek sözümüze başlayalım. Evet Grand Slam turnuvalarının en prestijlisi olan Wimbledon'da bugüne kadar tam 10 kez final oynayıp bunların 7 tanesini kazanan (Pete Sampras ile beraber bu alanda zirvede) bir isimden söz ediyoruz. Ayrıca son iki final olan 2014'te 33, 2015'te ise 34 yaşında olmasına rağmen hala final oynayabilecek düzeyde bir efsane, Federer. Sözkonusu 2 finalde de 'makina' Djokovic'e kaybetti. 2014 finali en unutulmaz finallerden biriydi. Novak 3-2 kazandı ama Federer ile arasındaki 6 yaş farkın verdiği fiziki dayanıklılık ve mental yorgunluk maçın son setinde bariz bir şekilde hissedilmişti. Final setinde Djokovic 5-4 öndeyken servis atan Federer, basit hatalar yapmış ve son olarak fileyi geçemeyerek kupayı Novak'a vermişti. O turnuvada Federer final maçı da dahil (son anlar hariç) inanılmaz agresif ve istekliydi. Çeyrek finalde Wawrinka ve yarı finalde de Raonic'i eleyerek gelmişti. 2015 Finalinde ise bir yaş daha yaşlanan vücudu ile Djokovic'den yalnızca 1 set alabilmişti.

Son 10 Wimbledon finalinin tamamında Big Four (Büyük dörtlü) olarak adlandırılan Federer- Nadal - Djokovic - Murray'den ikisi yer aldı. Belki de en unutulmaz Wimbledon finali ise 2008'deki 4 saat 48 dakika süren ve Nadal'ın Federer'i 3-2 ile geçtiği maçta yaşandı. İzlemeyenler mutlaka izlesinler (Maç sayısında Federer yine fileye takıldı). Bu epik final, Nadal'ın aynı zamanda ilk Wimbledon şampiyonluğu olurken, Federer'in de üst üste 6.kez bu turnuvayı kazanmasına engel olmuştu. Favorilere geçmeden önce daha önce Wimbledon'u 2 kez kazanan Rafael Nadal'ın sakatlık dolayısıyla turnuvaya katılamayacağını belirtelim. Nadal ayrıca geçen sene henüz ikinci turda Dustin Brown'a elenmişti. Nadal için en erken geri dönüşün ve nihai hedefin olimpiyatlar olacağını (5-21 Ağustos) kestirmek zor değil.


Bir haftadan daha az bir zaman sonra başlayacak olan Wimbledon için baş favori, son yıllarda alışık olduğumuz şekilde tenisin 1 numarası Novak Djokovic. Bu sene takvim slami yapmak için büyük bir iştahı olan Sırp raket ara ara sendeler pozisyonda olmasına rağmen yine de en zor yenilebilecek raket konumunda. Novak daha önce Wimbledon'da 4 finalde 3 şampiyonluk çıkartma başarısı gösterdi. Rakiplerinin onu yenmesi için o gün en ekstra işleri yapmaları şart görünüyor. Djoker'den sonra 2 numaralı favori ise tartışmasız bir şekilde Andy Murray. Roland Garros'ta ilk kez bu sene finale çıkan Britanyalı raket kendi oyununu fazlasıyla geliştirdi, seviye atladı. Ayrıca an itibariyle Novak'ı yenmesi en muhtemel raket olarak görünüyor. 1 kez Wimbledon'u kazanan Murray, geçen sene yine yarı finalde Federer'e kaybetmişti. 2 sene aradan sonra tekrar beraber çalışmak için anlaştığı İvan Lendl'ın ayağının tozuyla "Djokovic'in takvim slami yapmaması için buradayım" şeklinde verdiği iddialı demeç sonrası Murray bakalım neler yapacak? Federer ise hem çim kortta her daim iyi olması ve hem de turnuvanın Wimbledon olması münasebetiyle bence 3. favori konumunda. Fakat bu favori durumu her turdaki rakibine göre değişkenlik gösterecektir. Çünkü Federer'i yenmek artık eskisi kadar zor değil. Zaten ekselansları Wimbledon öncesinde iki çim turnuvasında da (Stuttgart ve Halle) final göremedi. Yaşlılık ve bunun en büyük artçı sarsıntısı olan sakatlığının kendisi için en büyük engel olduğu İsviçreli için 18.Grand Slam şampiyonluğu kelimenin tam anlamıyla 'bıçak sırtı'.

Kendime göre belirlediğim 4 numaralı favorim; 2014'te yarı final oynayan Kanadalı 'dev' Milos Raonic. Wimbledon'u daha önce 3 kez kazanan John McEnroe gibi bir efsanenin çalıştırdığı Raonic, her zamankinden daha iddialı hazırlandı bu turnuvaya. Daha sonra ise 5 numarada Stanislas Wawrinka geliyor. Üst üste 2 yıldır çeyrek finalde elense de eğer istikrarını ve konsantrasyonunu bozmazsa Stan en az yarı final görebilir. İlk 5 isimden sonra sırayla favorilerim; Nick Kyrgios, bu senenin en formda isimlerinden 22'lik Dominic Thiem ve son olarak "yüzüp yüzüp kuyruğunda boğulan" Kei Nishikori..."Sürpriz" kategorisinde yer alan Tsonga, Dimitrov, Cilic, Berdych gibi isimlere ise açıkçası hiç şans vermiyorum.

Wimbledon aynı zamanda yeşil ve beyaz renklerini temsil eder. Yeşil bir zeminde beyaz ritüeline uygun olarak korta çıkan tenisçilerden bakalım hangi isim 10 Temmuz'da şampiyon olacak? Gerçi 10 Temmuz'da Avrupa Futbol Şampiyonası final maçı da var. Euro 2016 finali Türkiye saatiyle akşam 22:00'da olacak. Wimbledon finali ise geçen sezon gibi olursa 16:15 gibi başlar ve 5 set sürerse tahminle 20:00'a kadar sürer. Sonuçta iki finalin birbiri ile çakışma şansı yok, rahat olabilirsiniz :)


20 Haziran 2016 Pazartesi

Şampiyon : Cleveland Cavaliers


Finallerdeki istekli ve hırslı oyunlarını, doğru zamanda vitesi yükseltmeleri sonucu Cleveland şampiyonluğu hak eden taraftı. 3-1 geriden gelip şampiyon olmak ve Cleveland şehrine ilk kupayı getirmek destansı bir zaferdi adeta. LeBron James, tam anlamıyla yaşayan bir efsane ve aktif oyuncular arasında en iyi olduğunu bir kez daha dosta düşmana hatırlatırken, Golden State'in de şapkayı önüne koyma zamanı. En kritik dakikalarda skor üretememeleri pahalıya mal oldu. Yanlış hatırlamıyorsam maçın son 5 dakikasında sadece 2 sayı üretebildiler. Normal sezonu rekorlarla bitirip tarihin en iyi takımlarından biri olarak anılan takımın finallerde nefesi tükendi ama onların da yaptıkları ve yaşattıkları belki de kimselerin erişemeyeceği cinsten bir başarı idi. Şampiyonluğu en çok isteyen şüphesiz Lebron ve İrwing idi ve doğal olarak da kupanın sahibini bu ikilinin elleri belirledi. Bundan sonraki birkaç yılda eğer LeBron Cleveland'dan gitmezse artık Golden State- Cleveland maçları normal sezonda dahi büyük çekişme ve rekabete sahne olacak. Finallerde şimdilik durum 1-1 ve Curry ve ekibi mutlaka önümüzdeki sezon daha ayakları yese basan ve ciddiyeti elden bırakmayarak mücadele edecektir. 7 finalde 3 şampiyonluk ve son 6 yılın tamamında final oynamak, istatistiklerde sayısız rekorlar ve kırılması muhtemel olanları da hesaba katarsak LeBron James'in gelmiş geçmiş en iyi 5 basketbolcunun içerisine rahatça dahil edebiliriz...

LeBron James, tıpkı tarihin en iyisi Michael Jordan gibi kaybede kaybede kazanmayı öğrendi ve aktif basketbolcular arasında ondan daha iyisi yok. 

İşte bu da Cleveland'a şampiyonluğu getirecek fitili ateşleyen hareketin fotoğrafı. LeBron James, maçın en kritik dakikasında skor 89- 89 iken Andre Iguodala'ya bloğu vurur ve İrwing üçlüğü gönderir. Yıllar geçse dahi hatırlanacak bu fotoğraf, NBA tarihinde çoktan "Şampiyonluk bloğu" olarak yerini aldı bile...


14 Haziran 2016 Salı

EURO 2016


Euro 2016 sonrasında yazılarıma kaldığım yerden devam edeceğim. Biraz ara herkese iyi gelir :) Sizler de bu büyük futbol yıldızlarını izlemeye devam edin, keyif almaya bakın.

Herkese iyi tatiller...

..............................................

After Euro 2016, I will continue my writing. A break is good for everyone :) You can also keep track of this great football stars, look to enjoy.

Have a good holiday ...

To be continued...

1 Haziran 2016 Çarşamba

2001'den günümüze Avrupa'nın Şampiyonları

2001'den bu yana Avrupa'nın en önde gelen liglerinin şampiyonları...

Şampiyonlar Liginden, Avrupa Ligi'ne... Avrupa Süper Kupasından Kıtalarası Dünya Futbol Şampiyonasına... Son olarak futbolda söz sahibi ülkelerin lig ve kupa şampiyonluklarına kadar arşivlik tabloları sizler için hazırladım. Tabloları tıklayıp büyütebilirsiniz...






SON 1 AYDA EN ÇOK OKUNANLAR