'Ruh', belki de geçmiş yılların ayrıntılarında gizliydi. Sonrasında basiretsiz TFF, bir ruh çağırma seansı çalışmalarına başladı ve ilk akla gelen ise Milli Takım hassasiyetini tüm ülkenin bildiği ünlü ruhbilimci nam-ı diğer "İmparator" Fatih Terim'in kapısını çaldılar...
Kriz büyüktü... 6 maçta alınan sadece 7 puan ve kalan 4 maçın da tamamı kazanılmalıydı. Belki de bu bile yetmeyecekti ama aranılan kişi kesinlikle Fatih Terim'di. Her ne kadar G.Saray'lı taraftarların ve başkanlarının çok da istemedikleri bir durum olsa da bu bir Milli davaydı ve üzerinde fazla da düşünmeye gerek yoktu...
Ruhbilimci olduğu kadar kriz yönetme sanatını da oldukça iyi materyallerle süslemeyi çok iyi bilen Terim; pozitif enerjisi, karizması, futbolcular üzerindeki otoritesi ile bu görevin uzak ara en doğru tercihiydi. Teknik direktörler için başarı, sadece hakeden isimleri kadroya çağırıp ilk 11'i doğru çıkarmakla olmuyor. Maç içinde doğru ve yerinde oyuncu değişiklikleri de değil sadece başarının anahtarı. Futbola değer katan ince dokunuşları yapması gerekiyor teknik direktörlerin...
Sonuç... 2 maçta alınan 6 puan ve umutların son 2 maça taşınması. Bu bile güzel bir tablo aslında. Ruh çağrıldığında futbolcuların neler yapabileceklerini artık bütün ülkeye ezberletti Fatih Terim. Bu gurur şüphesiz onun ve teknik, taktik, disiplin vs. ne derseniz deyin tecrübesinde gizli...
Teknik adamın futbolcuya verdiği heyecan ve futbolcusunun hocasına duyduğu güven ve saygının sahaya yansımış şeklidir Fatih Terim'in bu başarılarının gerçek sırrı. Bu durum yoksa zaten başarının da gelmesi ancak tesadüfi olur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder