19 Aralık 2011 Pazartesi

HERKES SÖZDE BİR, YA ÖZDE?

Malum ülke olarak futbolda yaklaşık 6 aydır zor günler geçiriyoruz… Tutuklular, iddianame, tapeler, kanıtlar, her kafadan sesler falandı filandı… Sanırım hepimiz artık suçluların bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz… Bu konuya hiç girmeden başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum :

Herhangi bir Türk takımı Avrupa’da mücadele ederken, diğer takımları tutan taraftarların sözkonusu Türk takımı ile oynayan yabancı takımı tutmaları ve desteklemelerini hiçbir zaman anlayamamışımdır… Ya da, yine bir Türk takımı eleme grubundan çıkmıştır ve bir üst turdaki rakibini beklemektedir. Bu Türk takımını tutmayan o ülkedeki rakip taraftarların büyük çoğunluğu ( aklı selim taraftarlar hariç ) içlerinden, “ İnşallah güçlü takımlardan biri ile eşleşirler de hemen elenirler. Mesela M.Unıted, M.City vb… takımlardan biri çıksın” derler… Pardon ama bunun neresi Türkçülük, neresi milliyetçilik ???

Takımlarımızın Avrupa’daki maçları sonucunda ülke puanları artıyor ve bir sonraki turnuvalarda bu puanlara göre takımlarımız Avrupa’da kendilerine yer ediniyorlar ve bunun karşılığında güçlüden güçsüze doğru çeşitli torbalarda gruplara ayrılıyorlar… Yakın tarihe kadar Şampiyonlar Ligi’ne katılacak olan Türkiye şampiyonumuz sürekli olarak gruplar öncesi 4. ve son torbadan katılıyordu. Hatırlayabildiğim kadarıyla bir keresinde Beşiktaş, bir keresinde de Fenerbahçe 3.torbadan kendine yer bulmuş ve bu bizi çok sevindirmişti… Şimdilerde ise yine 4.torbaya mahkum olduk



Bizler ne yapıyoruz? Bir X Türk takımı, Avrupa Kupası’nda mücadele ederken diğer ezeli rakiplerinin taraftarları X takımının rakibini tutuyor ve bunu da iş yerlerinde, mahallelerde, sosyal paylaşım alanlarında da netçe ve korkmadan ifade edebiliyorlar. Allah aşkına bunu yapmanın, bu düşünceyi aleni şekilde paylaşmanın Türk Futbolu’na ne gibi faydaları var çok merak ediyorum… Sonuçta herkese sorsanız, Türkiye’nin Avrupa’da söz sahibi bir ülke olmasını ve takımlarımızın da aynı oranda Avrupa’da başarılı olmasını ve Şampiyonlar Ligi’nde sürekli 2. ve 3. torbaların müdavimi olmak istediklerini söyler ama kimse icraata gelince bunu açık yüreklilikle söyleyemez ve sürekli içten içe bunun tam tersini yaşar ve paylaşır…

Misaller çoğaltılabilir. Örneğin; Trabzonspor yoluna UEFA Avrupa Ligi’nde devam edecek ve geçenlerde eşleşeceği takım belli olacaktı. Kuradan önce Fenerbahçeli arkadaşlarım ne kura törenini izlediler ne de yorum yaptılar. Çünkü onlar içten içe Trabzon’un M.Unıted, M.City ve Valencia ile eşleşmesini istiyorlardı. Çünkü kendi takımları bir şekilde bu kupadan yoksun bırakılmıştı ve Trabzon dahil hiçbir Türk takımının Avrupa’da başarılı olmasını istemiyorlardı. Bu düşüncelerle yoğrulurken bu tarz taraftarlar (!), 2-3 sene sonra Türk Futbolu’nun Avrupa’da tamamen dibe vuracağını ve takımlarımızın bu puanlarla ön eleme yapacaklarını dahi düşünemiyorlardı… Yani kısacası birbirimize düşman oluvermiştik… Bu sığ düşünce özellikle şike soruşturması kapsamından sonra daha fazla etkili oldu ama kesinlikle bu çağ dışı düşünceler bize yeni değil, geçmişten süre geliyor… ( Yukarıda verdiğim Trabzon – Fenerbahçe örneği aynı şekilde diğer takımlar için de geçerlidir. Yani 4 büyüklerden kim Avrupa’da ise diğer elenen takımlar yada o sezon Avrupa’da olmayanlar sözkonusu Türk takımını desteklemiyor, içten içe köstekliyor )

Aynı şekilde bir Türk takımının Avrupa’daki bir maçının canlı olarak TV’den verildiği bir platformda, diğer rakiplerinin o akşam o maçı coşkuyla bir Türk olarak izlemek yerine başka aktivilerde bulunmasıyla yada vakti olduğu halde bilerek izlemediğine tanık olabiliyoruz…



Neden Şampiyonlar Ligi arenasında 4.torbadayız demiştim, devam edelim… Çünkü takımlarımız Avrupa’da hiç başarılı değiller. Avrupa sıralamasında ilk 13 ülkenin şampiyonları turnuvaya direkt katılıyor. Biz şu an 11.sıradayız ve yıllar geçtikçe de düşen bir eğilim gösteriyoruz… Ukrayna ve Romanya gibi takımlar üstümüzde ve onların böyle bir endişeleri şimdilik yok… Bu son devam ederse 1-2 bilemedin 3 yıl sonra ülke şampiyonumuz Şampiyonlar Ligi için ön eleme oynamak zorunda kalacak. Bu olası kötü durum bizleri futbol olarak iyice dibe vurduracak ve Avrupa’da esamemiz bile artık okunmayacak…

Kritik olan ise bizim altımızda yer alan 2 ülke Yunanistan ve İsviçre’nin bu sezon ve önümüzdeki sezonki performansları… Bu sezon Yunanistan’da PAOK ve Olimpiakos bizden daha iyi puan elde ettiler ve ikisi de şu an itibariyle UEFA Avrupa Ligi’nde yollarına devam ediyorlar… İsviçre’den ise sadece Basel Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkarak yüksek bir puan kazandırdı ülkesine. İkinci turda ise Bayern ile eşleşince açıkçası biraz rahatladık…  Özetlemek gerekirse, Avrupa sıralamasında 11. olan ülkemizin kısa vadede en azından UEFA’da çeyrek final görecek bir takım veya Şampiyonlar Ligi’nden de gruplardan çıkıp bir üst turu görecek takım oluşturamazsak 2-3 sene içerisinde ülke şampiyonumuzu sıkıntılı günler bekleyecek… O yüzden de bu sezon Beşiktaş ve Trabzonspor’un aldığı puanların çok büyük bir önemi var ve onları sonuna kadar desteklememiz şart…

Başlıkta da dediğim gibi HEPİMİZ VAKTİ GELİNCE FUTBOLDA, MİLLİYETÇİLİĞİMİZE BAĞLI OLARAK TÜRK OLUYORUZ, MENFAATİMİZE UYGUN OLMAYINCA İSE FRANSIZ!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SON 1 AYDA EN ÇOK OKUNANLAR