WİMBLEDON = ROGER FEDERER
... diyerek sözümüze başlayalım. Evet Grand Slam turnuvalarının en
prestijlisi olan Wimbledon'da bugüne kadar tam 10 kez final oynayıp bunların 7
tanesini kazanan (Pete Sampras ile beraber bu alanda zirvede) bir isimden söz
ediyoruz. Ayrıca son iki final olan 2014'te 33, 2015'te ise 34 yaşında olmasına
rağmen hala final oynayabilecek düzeyde bir efsane, Federer. Sözkonusu 2 finalde
de 'makina' Djokovic'e kaybetti. 2014 finali en unutulmaz finallerden biriydi.
Novak 3-2 kazandı ama Federer ile arasındaki 6 yaş farkın verdiği fiziki
dayanıklılık ve mental yorgunluk maçın son setinde bariz bir şekilde hissedilmişti. Final setinde
Djokovic 5-4 öndeyken servis atan Federer, basit hatalar yapmış ve son olarak
fileyi geçemeyerek kupayı Novak'a vermişti. O turnuvada Federer final maçı da
dahil (son anlar hariç) inanılmaz agresif ve istekliydi. Çeyrek finalde
Wawrinka ve yarı finalde de Raonic'i eleyerek gelmişti. 2015 Finalinde ise bir
yaş daha yaşlanan vücudu ile Djokovic'den yalnızca 1 set alabilmişti.
Son 10 Wimbledon finalinin tamamında Big Four (Büyük dörtlü) olarak adlandırılan Federer- Nadal - Djokovic - Murray'den ikisi yer aldı. Belki de en unutulmaz Wimbledon finali ise 2008'deki 4 saat 48 dakika süren ve Nadal'ın Federer'i 3-2 ile geçtiği maçta yaşandı. İzlemeyenler mutlaka izlesinler (Maç sayısında Federer yine fileye takıldı). Bu epik final, Nadal'ın aynı zamanda ilk Wimbledon şampiyonluğu olurken, Federer'in de üst üste 6.kez bu turnuvayı kazanmasına engel olmuştu. Favorilere geçmeden önce
daha önce Wimbledon'u 2 kez kazanan Rafael Nadal'ın sakatlık dolayısıyla
turnuvaya katılamayacağını belirtelim. Nadal ayrıca geçen sene henüz ikinci
turda Dustin Brown'a elenmişti. Nadal için en erken geri dönüşün ve nihai
hedefin olimpiyatlar olacağını (5-21 Ağustos) kestirmek zor değil.
Bir haftadan daha az bir zaman sonra başlayacak olan Wimbledon için
baş favori, son yıllarda alışık olduğumuz şekilde tenisin 1 numarası Novak
Djokovic. Bu sene takvim slami yapmak için büyük bir iştahı olan Sırp raket ara
ara sendeler pozisyonda olmasına rağmen yine de en zor yenilebilecek raket
konumunda. Novak daha önce Wimbledon'da 4 finalde 3 şampiyonluk çıkartma
başarısı gösterdi. Rakiplerinin onu yenmesi için o gün en ekstra işleri yapmaları şart görünüyor. Djoker'den sonra 2 numaralı favori ise tartışmasız bir
şekilde Andy Murray. Roland Garros'ta ilk kez bu sene finale çıkan Britanyalı raket kendi oyununu fazlasıyla geliştirdi, seviye atladı. Ayrıca an itibariyle Novak'ı yenmesi en
muhtemel raket olarak görünüyor. 1 kez Wimbledon'u kazanan Murray, geçen sene
yine yarı finalde Federer'e kaybetmişti. 2 sene aradan sonra tekrar beraber
çalışmak için anlaştığı İvan Lendl'ın ayağının tozuyla "Djokovic'in takvim
slami yapmaması için buradayım" şeklinde verdiği iddialı demeç sonrası
Murray bakalım neler yapacak? Federer ise hem çim kortta her daim iyi olması ve hem de turnuvanın Wimbledon olması münasebetiyle bence 3. favori konumunda. Fakat
bu favori durumu her turdaki rakibine göre değişkenlik gösterecektir. Çünkü
Federer'i yenmek artık eskisi kadar zor değil. Zaten ekselansları Wimbledon öncesinde iki çim turnuvasında da (Stuttgart ve Halle) final göremedi. Yaşlılık ve bunun en büyük artçı sarsıntısı olan
sakatlığının kendisi için en büyük engel olduğu İsviçreli için 18.Grand Slam
şampiyonluğu kelimenin tam anlamıyla 'bıçak sırtı'.
Kendime göre
belirlediğim 4 numaralı favorim; 2014'te yarı final oynayan Kanadalı 'dev'
Milos Raonic. Wimbledon'u daha önce 3 kez kazanan John McEnroe gibi bir efsanenin çalıştırdığı Raonic, her zamankinden daha iddialı hazırlandı bu turnuvaya. Daha sonra ise 5 numarada Stanislas Wawrinka geliyor. Üst üste 2
yıldır çeyrek finalde elense de eğer istikrarını ve konsantrasyonunu bozmazsa
Stan en az yarı final görebilir. İlk 5 isimden sonra sırayla favorilerim; Nick
Kyrgios, bu senenin en formda isimlerinden 22'lik Dominic Thiem ve son olarak
"yüzüp yüzüp kuyruğunda boğulan" Kei Nishikori..."Sürpriz"
kategorisinde yer alan Tsonga, Dimitrov, Cilic, Berdych gibi isimlere ise
açıkçası hiç şans vermiyorum.
Wimbledon aynı zamanda
yeşil ve beyaz renklerini temsil eder. Yeşil bir zeminde beyaz ritüeline uygun olarak korta çıkan tenisçilerden bakalım hangi
isim 10 Temmuz'da şampiyon olacak? Gerçi 10 Temmuz'da Avrupa Futbol Şampiyonası
final maçı da var. Euro 2016 finali Türkiye saatiyle akşam 22:00'da olacak.
Wimbledon finali ise geçen sezon gibi olursa 16:15 gibi başlar ve 5 set sürerse tahminle 20:00'a kadar sürer. Sonuçta iki finalin birbiri ile çakışma şansı yok,
rahat olabilirsiniz :)