17 Mayıs 2017 Çarşamba

Akıl Oyunları

Yazınca da, okuyunca da, dinleyince de kulağa hoş gelmiyor, evet. Acı ama gerçek; Roger Federer, Roland Garros’ta yok. Tam 17 yıldır aralıksız katıldığı Fransa Açık’a geçen sezon sakatlığı sebebiyle katılmayan Federer, bu sezon ise ekibiyle beraber aldığı stratejik bir kararla yine katılmama kararı aldı. En başta hayranları bu kararın şokunu yaşasa da, bir de olaya onun penceresinden bakalım.

Federer, Roland Garros’tan çekilme kararını aldığında, yaptığı açıklamada; “Toprağı pas geçip sezonun çim ve sert kort bölümüne hazırlanmamın daha doğru olacağını düşünüyorum. Sezonun başlangıcı benim için mükemmeldi fakat daha uzun süre oynamam için takvimimi düzenlemem gerekti. Takımımla birlikte tek bir toprak kort turnuvasında oynamanın sezonun geri kalan kısmında tenisim ve fiziğim için iyi olmadığını düşündük. Beni her zaman destekleyen Fransız seyircisini özleyeceğim ve onları seneye görmek için sabırsızlanıyorum” dedi.

İlk olarak Federer gibi 36 yaşına merdiven dayamış bir tenisçinin Roland Garros öncesinde en az bir tane toprak turnuvaya dahi katılmaması, verdiği kararın beklenilen ama doğru zamanda dillendirilmeyi bekleyen bir süreçte olduğunu gösterir. Zira onun bu yaştan sonra sadece hedef belirlediği turnuvalarda yer alacağını biliyorduk. Federer’in vücut dili ve fiziki yapısı her zaman çim ve sert zemine göre programlanmış yada vücudunu bu zeminlere göre adapte etmiş durumda. O yüzden takvimde toprak sezonunu pas geçmesi kendisi için kesinlikle doğru karar. Kaldı ki Federer’in fiziksel olarak zirvede olduğu dönemlerde dahi Roland Garros’u sadece 1 kez kazanabildiğini düşündüğümüzde verilen kararın kabul edilebilirlik boyutunu daha iyi anlamış oluyoruz. Toprağı bu sezon kasıp kavuran ve önüne geleni süpüren Nadal’ın da form düzeyini düşündüğümüzde Federer’in Fransa’da oynayıp, olası bir sakatlık süreci yada moral bozukluğu yaşamadan tamamen önündeki çim sezonuna konsantre olması en doğru seçim olarak görünüyor. Bu arada Federer her ne kadar ‘seneye Fransız seyircisini görmeyi sabırsızlanıyorum’ dese de, bu kararından sonra bir daha Roland Garros’a katılmayacağını düşünenlerin sayısı da bir hayli fazla.
Federer’in toprak zeminde % 76’lık bir galibiyet yüzdesi ve 11 şampiyonluğu var. Bu aslında hiçte kötü değil, bilakis çok iyi istatistikler. Sonuçta bir tenisçinin her zeminde % 80’in üzerinde galibiyet ortalaması tutturması onun insan olmadığının kanıtı gibi. Federer’in topraktaki az sayıda görünen şampiyonluklarının en büyük sebebi ise Nadal’a kaybettiği 11 toprak finalinin olduğunu da notlarımıza ekleyelim. Nadal’ın toprak zemin galibiyet yüzdesi ise 92%. Zaten toprak zeminde tarihte Nadal’ın seviyesine gelmek günümüzde imkansızla eş değer. Federer, Roland Garros’a katılmama sebebi olarak hedef gösterdiği çim zeminde ise 87% gibi tarihin en iyi rakamlarına sahip. Hal böyleyken bu sezon Wimbledon’u 8.kez kazanmak için mental ve fiziksel birçok hazırlığa girmesi şart!

Federer, bir diğer etkili olduğu sert zeminde ise bu alanda tarihin en iyilerinden birisi olan Novak Djokovic’ten (84%) sonra 83% ile oldukça başarılı konumda. Wimbledon sonrası, Ağustos ayında üst üste sert zeminde oynanacak Montreal ve Cincinnati Masters’ları da her zaman Federer’in finaller, şampiyonluklar yaşadığı turnuvalardan sadece ikisi. Federer’in 2017 yılının kalan sürecinde hedefinin asla dünya sıralamasında 1,2 yada 3 numarası olmak değil Wimbledon ve Amerika Açık özelinde katılacağı her çim ve sert zeminde şampiyonluklar yaşamak olduğunu bir kez daha gördük.

Tenis tarihinin Grand Slam’ler seviyesindeki seyrinin belki de en büyük kırılma anı 2017 Avustralya Açık’tır. Efsane finalde eğer Nadal, Federer’i yenseydi Grand Slam şampiyonluklarında 15 -17’yi görecektik ki, bu sonuç Nadal’ı Federer’i bu alanda geçmesi oldukça muhtemel isim yapacaktı. Ne var ki Federer, Nadal’ı yenince fark 3’ten 4’e çıktı ve Federer’i bu kategoride geçmek biraz daha zorlaşmış oldu. 2017 yılına destansı bir şekilde giriş yapan ve Avustralya Açık, İndian Wells ve Miami üçlemesi ile eski günlerine nazire yaparcasına resital sunan tenis tarihinin en iyi isminin de dinlenmeye hakkının olduğu aşikar ve aldığı kararlara da sonuna kadar saygı duymak gerekiyor. 

Federer, ekibiyle beraber AKIL OYUNLARI üzerine çok kafa yoruyor ve bakalım bu oyunlar, kortlara nasıl yansıyacak? Zaman ne gösterir bilinmez ama ekselanslarının hedeflerine yönelik aldığı bu stratejik kararla beraber sanki minimum 2018 yılının sonuna kadar tenis oynamaya devam edeceğinin sinyallerini aldık, ya siz?

- Bu arada Roland Garros öncesi Federer'den başka Serena Wiliams, Victoria Azarenka, wild card alamayan Maria Sharapova ve büyük ihtimalle Petra Kvitova da yer alamayacak. Djokovic ve Murray inanılmaz formsuz iken erkeklerde Nadal'ın fazlasıyla baskın ve favori olacağı bir turnuvayı izlememiz olası. Kadınlarda ise sürpriz bir isim şampiyon olabilir. -

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SON 1 AYDA EN ÇOK OKUNANLAR