13 Şubat 2017 Pazartesi

Federer, 18 ve birkaç şey...


Tarihler 8 Temmuz 2012'yi gösterdiğinde Wimbledon'da 17.Grand Slam şampiyonluğuna erişen Federer, 31 yaşındaydı. 2017 Ocak ayında, yani tam 4,5 sene sonra Avustralya Açık'ta bir kez daha mutlu sona ulaştığında ise yıllardır süre gelen 'be18ive' tarihe karışmış, ekselansları 35,5 yaşında rekorunu bir sayı daha geliştirmişti. Hatta kendi deyimiyle "en anlamlı" şampiyonluğunu elde etmişti. Hayranları boş durur mu, hemen 'be19ive' etiketli paylaşımlara çoktan başladılar bile. Sonuçta 6 aylık zor bir sakatlığın ardından kortlara bir Grand Slam turnuvası ile dönmek, Nishikori ve Wawrinka gibi zor raketlerle 5'er setlik mücadeleler karşısında dahi vücut olarak üst seviyede reaksiyon göstermek ve sonunda finale yükselebilmek. What a final? diyenleri duyar gibiyim. Nadal, Federer'in 19 yıllık tenis kariyerinde en çok zorlandığı ve istatistiklerde en boynu bükük olduğu raket. Belki de iki efsane raketi son kez finalde görebileceğimiz anları iyi değerlendirmek ve tarihe sonuna kadar tanıklık etme adına biz ekran başındaydık ama ruhumuz, beynimiz hep Melbourne'deydi. Nadal'ın da eski şaşalı dönemlerine geri dönmek adına kazanması ve kendine güveni tekrar aşılaması gerekiyordu. Federer, 5.sete giden efsane maçta kazanan taraf olduğunda tenis sporundaki GOAT (Greatest Of All Time) tabiri, bu kez iyiden iyiye herkesin gönlüne kazınıyordu. Bu geri dönüşü, yani 4,5 yıl sonra bir Grand Slam kazanmayı ancak ve ancak tenisin en özel kişileri yada diğer anlamıyla tenisin en iyisi başarabilirdi belki de. Federer, maç önünde ve sonrasında ezeli rakibi Nadal'ın sonuna kadar hakkını veriyor ve bir kez daha şampiyonlukları ile elde ettiği sevgi ve saygıyı; ahlaklı ve mütevazi bir sporcu argümanları ile birleştirerek, rekabetin kelime anlamını gerçek manada tüm dünyaya öğretiyordu.

Federer'in 18.Grand Slam şampiyonluğu; teniste "Open Era", yani 'açık dönem' denilen 1968 ve sonrasında iki Grand Slam şampiyonluğu arasındaki en uzun zaman dilimlerinden biri oldu. 4,5 yıl aradan sonra bir Grand Slam kazanmanın onurunu yaşayan Federer'den önce hemen hemen aynı tecrübeyi yaşayan raketler ise 1975'te Arthur Ashe, 1996'da Boris Becker ve 2005'te Marat Safin. Bu raketler arasında sıralamadaki en büyük fark ise Federer'in bunu daha geç yaşta yapması oldu. Ashe 32, Becker 28 ve Safin ise 24 yaşında bu zaferlere ulaştılar. 'İki Grand Slam şampiyonluğu arası' mevzuunda günümüz raketlerinde Murray, geçen sene Wimbledon şampiyonluğu ile 3 yıllık Grand Slam açlığını giderirken; Djokovic 2011 Avustralya Açık'ta elde ettiği şampiyonlukla o da 3 yıl sonra yine aynı topraklarda bir Grand Slam şampiyonluğu yaşama başarısı göstermişti. Rafael Nadal ise en son kazandığı 2014 Roland Garros'tan bu yana bir Grand Slam kazanamıyor ve bu yıl 'ikinci evi' olan Roland Garros'ta kazanırsa 3 yıllık suskunluğunu bozmuş olacak.


2016 Wimbledon sonrası sakatlık sebebiyle sezonun geri kalanında maça çıkmayan Federer, geçen sezon sadece 7 turnuvaya katılabilmiş ve hiçbir şampiyonluk kazanamamıştı. 2016'da kariyer sezonunu geçiren Murray 17, dünya 2 numarası Djokovic yine 17, Wawrinka 21, Raonic 19, Nishikori 20, Nadal ise 16 turnuvada mücadele etmişti. 2017 Avustralya Açık şampiyonluğu başta Federer olmak üzere tüm dünyadaki tenis severler için büyük bir sürpriz olsa da işin içinde Federer olunca aslında her şeye biraz daha hazırlıklı olmamız gerektiğini bir kez daha görmüş olduk. Finalde FEDAL olunca da hafızalardan silinmeyecek bir sonu izlemiş olduk. 



İlk Grand Slam şampiyonluğuna, Nadal (19), Djokovic (21) gibi isimlerin aksine Federer, daha geç (22 yaş) ulaşsa da onun tenisi neredeyse tek başına domine etmesi ile (2004 - 2009) şimdilerde kırılması oldukça zor bir sayıya (18) ulaştı. 18 belki de bir gün kırılacaktır bilinmez ama tenis sporuna onun kadar derin etki bırakabilecek birisi olacak mı, işte orası muamma.

Federer'in Avustralya Açık zaferi ve Nadal'ın yıllar sonra dönüşü aynı zamanda modern teniste bir başka olguyu bizlere yansıtıyor. Daha önceki dönemlerde Grand Slam'lerde rekabetin boyutu daha geniş ve şampiyon isimlerin sayıları daha fazla iken, özellikle 2000 yılından bu yana rekabetin boyu da, genişliği de bir hayli kısaldı. 2005 yılından günümüze olan Grand Slam şampiyonluklarının % 80'in de ise sadece 3 ismin adı geçiyor : Federer, Nadal ve Djokovic. Bu 3 isim, belki de tenis tarihinin en iyi üç ismi. O yüzden izlemeye ve büyük bir tarihe tanıklık etmeye devam!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder