13 Ekim 2015 Salı

Türkiye Yıldızlarını Arıyor

Türkiye'de futbolun gelişememesi, Avrupa klasmanında kulüplerin başarı düzeyinin vasatın dahi altında kalması, A Milli Takım seviyesinde çekirge misali bir kere sıçradıktan sonra tökezleyerek bir dahaki sıçrama için uzun yıllar beklenilmesi... Tüm bu sonuçların temelinde yatan en büyük sorunlardan biri hiç şüphesiz neredeyse herkesin tek bir ağızdan söyleyeceği gibi; ALTYAPI...

Nedir bu altyapı? Ne zaman sıkışsak, başarısız olup bir turnuvayı kaçırsak ve mazeretler üretmeye kalksak hep önümüze bir bumerang gibi gelir : "Türkiye'de altyapı sorunu var..." Bu teşhisi hemen hemen herkes koyar ama bir süre sonra bakmışsınız ki, kalabalık dağılmış ve herkes yine bildiğini okumaya devam etmiş, altyapı sorunu yine tozlu raflara terk edilmiş.



Yetkili kişilerin bir türlü sorumluluk almak istemediği, cesaretle üzerine gidemediği sorun olan altyapı sorunsalı, bugün Türk futbolunun kanayan yarası durumunda. Avrupa'ya son yıllarda sadece Arda Turan, Salih Uçan ve Enes Ünal'ı lejyonerler adı altında gönderdiğimizi düşündüğümüzde bugün, altyapı eksikliğini (kaosunu) varın sizler düşünün. Başkanından yöneticisine, teknik direktöründen yetkili birimlerine kadar herkes bu sorunun sorumluları arasında. Avrupalı birçok kulübün altyapıya hakkıyla önem vermesi ile beraber çıkardığı genç yetenekler bugün birçok üst düzey futbol kulübünde oynuyor ve iyi paralar kazanıyor. Özellikle Belçika futbolunun genç jenerasyonlara yaptığı yatırımlar sonucunda Hazard, Courtois, Lukaku, De Bruyne, Kompany, Witsel, Vertonghen, Fellaini gibi altın jenerasyonla gelen A Milli Takım başarılarıyla bugün Belçika; İspanya, Almanya, Arjantin, İngiltere, İtalya, Brezilya, Portekiz, Hollanda gibi takımları geçerek dünyanın yeni 1 numarası oldu. Bu bir tesadüf mü? Tabii ki hayır. Altyapıya verilen önemin, sistemli çalışmanın sabırla birleştirildiği emeğin, futbol endüstrisine verdiği meyvelerdir.

Ya bizde? Yabancı futbolcuların çöplüğüyüz adeta. O yüzden ne Milli takımımıza futbolcu yetiştirebiliyoruz ne de bir futbolcumuzu dünya çapında tanıtabiliyoruz. Hatta 14 yabancı kuralından sonra nasıl yerli bir futbolcuyu sıfırdan yetiştirip A Milli Takıma kadar çıkartacağız? Sadece yurtdışında yetişen lejyonerlerimizi mi Milli takıma alacağız? Kendi içimizde keşfedilmeyi bekleyen saklı değerlerimizi nasıl ve ne zaman ortaya çıkaracağız? Özellikle Arda Turan gibi dünyanın en iyi takımı olarak adlandırabileceğimiz Barcelona'ya kadar uzanan kariyerindeki başarılarının bir örneğini ya da ona yaklaşanı bulabilecek miyiz? Sorular zor ama gerçekleştirilebilme ihtimali o kadar da imkansız değil.



Altyapı denilince akla gelen Hollanda, Belçika gibi ülkelerin liglerinin kalitesi, bizim ligimizden kaliteli olmamasına rağmen kulüp başarılarının bizleri geçmesinin başlıca sebebi de yine altyapı konusunu tamamen profesyonel bir zihniyetle çözmüş olmalarından kaynaklanıyor. Kaldı ki altyapı konusunda bize rol model olan Belçika ve Hollanda'nın nüfuslarının sadece İstanbul kadar olması + futbolla yatıp futbolla kalkan bir ülke olmamızın getirdiği zenginlikleri de fark edememek ve bunu değerlendirememek ne üzücü bir durum.

Bugün tüm bu sorunları zamanında gören, önemseyen, adeta mesleği haline getiren, hatta bu alanda kendisiyle onur mücadelesine girişen, yıllarca Ajax'ın altyapı koordinatörlüğünde eğitim görmüş, ülkemizde birçok ilde altyapılarla ilgili araştırmalar yapmış olan Sn. Nesim Argun'un kuruculuğunu üstlendiği ve proje müdürlüğünü de Sn. Nurhan Özücüer'in yürüttüğü muazzam bir proje var. Türkiye'de ve zamanla tüm Dünya'da ses getiren 'Türkiye Yıldızlarını Arıyor' projesi ile yıllarca belimizi büken, "Avrupa'lının neden sizden bir futbolcu yetişmiyor ki?" sorusuna göğsümüzü gere gere verebilecek bir cevabımızın olmasını sağlayacak oluşumu harekete geçirecek, Türkiye'nin futbol anlamında geleceğine ışık tutacak ve kulüplere uzun vadede sağlıklı yatırımlar yaptıracak bu projeye her futbolseverin, her sporseverin aynı hassasiyetle destek vermesi şart.

Bugün özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki illerde yapılacak araştırmalarla futbolu çok seven, maddi durumu elverişli olmayan, bir futbol kulübüne giremeyen yetenekli gençleri bulup (bu sene 14-16 yaş grubu, önümüzdeki sene 12-14), onları yetiştirmek, doğru bilgi ve donanımlarla hem okul derslerinde başarılı olmalarını sağlamak hem de geleceğin genç yetenekleri kategorisine dahil etmek için geceli gündüzlü çalışan oldukça kaliteli bir ekip var. Gözlemcisinden sağlık ekibine, psikolog, pedagog yardımından mental ve yön gösterici birçok materyali alanında uzman insanların gayretleri sonucunda gençlerin topluma faydalı birey haline gelmelerine yardımcı oluyorlar.

Tek hedefleri var; o da insanlara "Türkiye'de futbolda altyapı sorunu yoktur" dedirtebilmek. Bu hedef doğrultusunda projenin finalinde Spor Toto Süper Lig ve PTT 1.Lig kulüplerine toplamda 30 futbolcu kazandırabilmek. Hatta yakın zamanda birkaç tanesinin ismini Türkiye genelinde sıklıkla duyacaksınız, buna şimdiden hazır olun. Futbol kulüplerinden de aynı desteği bekleyen Nesim Argun ve ekibi, "futbolu araç olarak doğru noktada kullandığınızda ve aynı düşünceleri paylaşan ortak bir akılla hareket ettiğinizde halledemeyeceğiniz bir sorun yok" felsefesiyle konuya yaklaşıyor.

Belki çok zor bir hedef gibi görünüyor ama en azından 1,2,3 derken birkaç genç yeteneğin keşfedilip kulüplere dahil edilmesi ve ardından Avrupa'ya gönderilmesi, onların oralarda ses getirmesi Türk Futbolu'nun ilerlemesine vesile olacaktır. Aynı zamanda arkalarından gelecek gençlere de örnek teşkil edecektir. Bu anlayışta Türkiye Yıldızlarını Arıyor projesi, tam da ülke futbolunun ihtiyaç duyduğu ve "birileri artık elini taşın altına koysa" temennisinin icraata dönüşmüş halidir.

'Türkiye Yıldızlarını Arıyor' projesi ile ilgili olarak geniş bilgiyi aşağıdaki adresten kolayca alabilirsiniz :

http://www.n90sport.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder