19 Aralık 2016 Pazartesi

Bayern mi büyük, Ancelotti mi?


Çok gol atıyorlardı, şimdi az atıyorlar. Lewandowski (19) harici gol atmakta zorlanıyorlar. İlk yarının sonuna geldiğimiz şu zamanda Lewa'dan sonraki en golcü ismin 7 gol ile Kimmich olması zaten her şeyi anlatmaya yetiyor. Guardiola'nın ilk sezonunda atılan gol dağılımları (sezon sonu) inanılmaz seviyedeydi : Müller 26, Mandzukic 25, Robben 21, Ribery ve Götze 14'er, Pizarro 11. 

Az gol yiyorlardı, şimdi daha çok gol yiyorlar. Boateng, Martinez ve Hummels üçlüsünden hangi ikili forma giyse de sorunlar bitmiyor. Ligde ilk 15 maç + 6 Şampiyonlar Ligi maçları hesap edildiğinde Ancelotti ile beraber 21 maçta 15 gol yediler. Guardiola ise üç sezonda sırayla 12, 6 ve 11 gol yedi.

Göze hoş gelen futbol oynuyorlardı, şimdi sonuca odaklı oynuyorlar. Bol gollü ve rahat galibiyetlerden, nispeten kısır skorlu ve zor kazanılmış galibiyetlere. Son olarak lig sonuncusu Darmstadt deplasmanında ilk ve tek kornerlerini 64'te kullandılar, 71'de golü bulup, maçı da 1-0 zor kazandılar.

Rakipleri onlardan korkuyorlardı, şimdi az cesaretle puan alabiliyorlar. Belki Bundesliga'da kolay kolay mağlubiyet almıyorlar ama rakiplerinin güç oranları dikkate alındığında bu çok normal. Kaldı ki kazandıkları maçlarda da öyle ezerek yada bol pozisyona girerek 3 puana ulaşmıyorlar.

Takımın değeri ve itibarı çok fazlaydı, şimdi neredeyse ikinci torba takımı muamelesi görüyor. Barcelona, Real Madrid deyince hemen ardından Bayern Münih gelirdi son 5-6 yıldır. Fakat bu sezon gelinen noktada kartvizit belki hala iş görüyor ama 'icraat' yok. 

Şampiyonlar Ligi'nde sürekli grup lideri olarak çıkarlardı, şimdi ikinci çıktılar ve deplasmanda fazlasıyla kötüler. Şampiyonlar Ligi'nde bir türlü değişmeyen İspanya kabusuna (Atletico Madrid) Ancelotti de 'dur' diyemedi. Rostov deplasmanında ise 3 gol yiyerek kaybettiler. 

Guardiola, Şampiyonlar Ligi'nde final oynayamasa da takıma kendi sistemini oturttu, Ancelotti ise takıma henüz bir şey vermedi ve mirası yemeye devam ediyor. Büyük umutlarla alınan Renato Sanches bir türlü kazanılmadı, yedek kulübesinin baş müdavimi oldu. Takımın gizli gol silahı Müller en kötü sezon başlangıcını yaptı. 

Milan, Chelsea, PSG ve Real Madrid'le alınmadık kupa bırakmayan ve tüm dünyanın saygınlığını kazanan Ancelotti, belli ki yerini yadırgadı biraz. Kendisi mi daha büyük, yoksa Bayern Münih mi? Önce bu soruya kendisi cevap vermeli ve sonra takımına bakmalı. Bayern diğer Avrupa büyüklerine benzemez. Geleneklerine çok bağlıdır. Takım için adeta askerlik yapan, kaliteli hizmet veren herkesi ödüllendirir. Ribery, Robben, Lahm bunun en canlı örnekleri. Takımı seviye olarak aşağıya çeken ve Bayern kurallarına uymayanları ise cezalandırır.

Şubat ayında zorlu Arsenal eşleşmesi var. O maça kadar takıma en az 2 level atlatmak zorunda. Emeklilik dönemleri öncesi son danslarını eden Ribery ve Robben'in ipleri eline almaları gerekiyor. Lig şampiyonluğu Ancelotti için sadece CV'sinde bir artı olur ama Bayern yönetimi ve taraftarı için asla başarı sayılmaz. Bayern Münih gibi kulüpler için en önemli başarı kıstası Şampiyonlar Ligidir ve Arsenal'e elenirlerse Ancelotti'nin tahtı ciddi sallanır ve bir bakarsınız sezon sonu şutlanabilir. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder