25 Ağustos 2015 Salı

MANU'nun Alamadıkları


Efsane teknik adam Sir Alex Ferguson sonrası David Moyes ile tam anlamıyla dibe vuran Ada'nın en prestijli takımı Manchester Unıted, eski günlerine dönme arayışı ile işinin ehli olan Van Gaal'i teknik adam koltuğuna oturtmuştu. Van Gaal ilk senesinde doğal olarak arayış içerisinde olmuş ve ligi 4.sırada bitirip Şampiyonlar Ligi vizesini almıştı. Bu sezon ise artık taraftarlar ligde şampiyonluk, Avrupa'da ise minimum çeyrek ya da yarı final istiyorlar. Tüm bu büyük beklentiler ışığında transfer için yoğun mesai harcayan yönetim, aldıklarından çok alamadıklarıyla gündemde.

Van Gaal gibi gayet prestijli bir teknik adama sahip olsalar da uzun vadede tüm maratonları kaldırabilecek bir kadroya hala sahip değiller. Özellikle takımın gol noktalarında yaşadığı kısırlık fazlasıyla dikkat çekiyor. Manchester Unıted yönetimi ve Van Gaal'in 2015 - 2016 sezonu için transfer edemediği isimlerden bir 11 hazırlanmış. Eğer bu kadro gerçeğe dönüşseydi, en azından 4-5 tanesi dahi alınsaydı Premier Lig için şampiyonluğun en büyüğü adayı olurlardı.

Ne diyelim, Van Gaal o kendine has elindeki kağıtlara futbolcu isimlerini yazıp yine yönetime verecek ama yönetim ne kadarını alabilecek, bekleyip göreceğiz. Tabii atı alan Üsküdar'ı geçmezse :) Kaldı ki Van Gaal'in transfer başarısızlığı sonrası çok sinirlendiği de net bir şekilde ekranlara yansıyor.


David De Gea
Seamus Coleman
Sergio Ramos
Nicolas Otamendi
Nathaniel Clyne
Thomas Müller
İlkay Gündoğan
Gareth Bale
Pedro
Harry Kane
Edinson Cavani

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Büyümeyen Çocuk : Quaresma

Sözleşmeyi imzaladıktan sonra "Ben Beşiktaş'ın çocuğuyum, ait olduğum yere geri döndüm. Artık hatalarımdan ders aldım, daha olgunlaştım, her şeyin farkındayım ve sorumluluğumun bilincindeyim. Şenol hoca harika bir hoca ve çok iyi bir takımız. Camiamıza özlediği şampiyonluğu yaşatacağız..." sözleriyle, özellikle tribünlerin vazgeçemediği ve bir gün tekrar yollarının kesişeceği günü bekledikleri anın tecelli etmesiyle Ricardo Quaresma, 2.Beşiktaş serüvenine başlamıştı. Onun gelmesinin mantıklı olmayacağını ve bu düşüncelerinin temelinde Q7'nin dengesiz ve istikrarsız futbol yaşantısı olduğunu bilen büyük bir kesim - ben de dahil - olmak üzere herkes onun kariyerinde beyaz bir sayfa açabileceğini düşünüyordu.

Beşiktaş sonrası Porto serüveninde özellikle geçen sezon oynadığı 40 karşılaşmada sadece 4 sarı kart görmesi dahi işini ne kadar ciddiye aldığının bir göstergesi gibiydi. Düz mantıkla; demek ki Q7, Türkiye'de de daha önce sıklıkla eleştirildiği şekilde ucuz kartlar görüp takımını yalnız bırakmayacak, atacağı ve attıracağı gollerle takımının zirve yarışında temel taşlarından birisi olacaktı. Daha ikinci lig maçında yani Trabzon maçında 60 dakika içerisinde öylesine ucuz 2 sarı kartla oyun dışında kaldı ki, bunu kelimelerle anlatmak inanın çok zor. 32 yaşında ve kariyerinde Barcelona, Chelsea, İnter ve Porto gibi kalburüstü takımlar bulunan bir futbolcunun kendisini adeta taparcasına taptıkları tribünlere ve takım arkadaşlarının emeklerini hiçe sayıp yaptığı bu ihanetin maçın kaybedilmesindeki en büyük ayrıntı olduğunu bilmesi ve kabullenmesi gerekiyor. Portekiz Ligi sonuçta Türkiye Ligi'nden aman aman üst düzey bir lig asla değil. Bu ligde Van Persie, Nani, Podolski, Sneijder, Mario Gomez gibi büyük yıldızlar var ve hiçbiri Quaresma'dan küçük değil, bilakis daha profesyonel topçular. Tüm bu şartlarda hala Q7'nin amatör davranışlar altında disiplin kuralını hiçe sayan eylemlerde bulunması, belki de kendisini takımın üzerinde görmesi başta Şenol Güneş gibi otoriter bir teknik adamın asla tahammül etmeyeceği bir davranış şekli. İlerleyen günlerde Şenol Hoca'nın onu kulübeye dahil etmesi ve tekrar kendini şarj edecek ortam oluşturmasını göreceğimizi düşünüyorum.

Beşiktaş kulübü yıllardır hasret oldukları şampiyonluk yolunda bu hedeflerinin gerçekleşmesinde derbi maçlarının çok ama çok büyük bir önem taşıdığını özellikle Bilic'in görev aldığı 2 sezonda açıkça görmüştü. İstanbul büyükleri karşısında bırakın puan almayı golü bile çok zor atan rakipleri karşısında çoğunlukla mahkum bir profilde mücadele etmişti. "Büyük yıldızlar, büyük maçları kazanırlar" tezinde hep böyle bir kahramanın eksikliğini hisseden Beşiktaşlılar, geçen sezon Sneijder'in 87.dakikasına kadar golsüz girilen karşılaşmada Fenerbahçe kalecisi Volkan'a 25 metreden 3 dakika arayla gönderdiği 2 füze ile gelen galibiyeti ağzı açık izlemişti. Quaresma tam da bu anlamda ihtiyaç duyulan bir yetenekti. Artık onun önderliğinde büyük maçlar da kazanılacak, Gomez, Gökhan Töre ve iyi bir Sosa ile şampiyonluk son ana kadar kovalanacaktı. İleride Beşiktaş yine bu hedefine belki yürüyecek ama daha ilk haftalardan 'sorunlu yıldız' Quresma'nın yaptıkları kolay geçiştirilebilir ya da "çok fazla büyütmeyelim" polyannacılığıyla hemen sineye çekilecek şeyler değil.

Sonuç olarak kimse Quaresma'nın yeteneklerini sorgulamıyor, test etmiyor. Herkes ondan sadece takıma uyumluluk ve yeteneklerinin sonuca etki edeceği bir futbol kültürü ile hareket etmesini bekliyor. Artık bir yaptırım gerekli ve en güzel yaptırım; Quaresma'nın Porto'dayken Lopetegui'nin yaptığı gibi onu bir süre yedek kulübesine mahkum etmektir. Akıllanıp akıllanmayacağının en iyi sorgulanacağı yer artık orasıdır. Bundan sonraki süreci hep beraber göreceğiz.

14 Ağustos 2015 Cuma

2015 - 2016 Süper Lig Tahminler

2015 - 2016 futbol sezonu başlıyor. Oldukça iddialı transferlerle bu sezon her zamankinden daha farklı ve özel olacak. Özellikle 3 büyükler şampiyonluk yolunda kesenin ağzını açtı ve sağlam yatırım yaptılar. Nani, Podolski, Gomez, Van Persie, Eto'o gibi uluslararası yıldızlar Avrupa'nın dahi dikkatini çekerek büyük yankı uyandırdı. İş artık Avrupa kupalarında gösterilecek başarılara kaldı. Hedef; Şampiyonlar Ligi'nde gruplardan çıkmak ve çeyrek finale kadar yürümek, UEFA'da ise en az yarı finale kadar uzanmak. Artık bekleyip göreceğiz.

Ben TFF'nin "Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan sezonu" olarak adlandırdığı sezonda futbolcu bazında bir bahis sitesinden aldığım tercihlere göre uzun vadede tahminlerde bulundum. Sizler de tahminlerime eşlik edebilir, kendi görüşlerinizi aşağıdaki yorum kısmında paylaşabilirsiniz. Bakalım sezon sonu en çok kim doğru tahminde bulunmuş, hep beraber göreceğiz :))


TAHMİNLERİM...

(İddaa da, bahiste duygusallık olmaz, hatırlatayım dedim...)

Samuel Eto'o, arkadaşlarından gerekli yardımı sağlar diye düşünerek sezon boyunca 13 golü aşar.

Lukas Podolski, biraz asabi olması sebebiyle bir sezonda 4'ten fazla sarı kart görür.

Lukas Podolski, sürekli 11'de oynarsa bu sezon toplamda rahatlıkla 8'den fazla gol atar.

Felipe Melo, 34 haftalık lig maratonunda 10'dan fazla sarı kart görür.

Wesley Sneijder, bu formuyla toplamda 10 golü geçer.

Robin Van Persie, kalitesi ile (sakatlanmazsa) 16 golden daha fazla gol atar.

Mario Gomez de "Uçan Hollandalı" gibi bir sezonda 16 gol barajını aşar. 20'yi geçerse de şaşırmam.

Mario Gomez aynı zamanda ilk yarı sonunda 8 golü geçecektir.

Ricardo Quaresma, futbolunun akıllanacağını düşünerek toplamda en az 7 gol atacaktır.

Emre Belözoğlu, hırçın futbolu ile toplamda 8'den fazla sarı kart görecektir.

Sizlerin de bu konuda tahminlerini beklerim. Sezon sonu karşılaştırma yapar, en çok doğru tahmin yapana bir hediye veririz...

Tahminler için en son 21 Ağustos 215 tarihine kadar zamanınız var. Tek yapmanız gereken aşağıdaki "Yorum Gönder" kısmına ad, soyad, mail ve tahminlerinizi girmeniz.

Hadi bakalım :)

7 Ağustos 2015 Cuma

The Artist : Andrea Pirlo


Bu fotoğrafın altına ne yazılabilir ki? Ne eklenebilir ki?

Zaten bilenler, tanıyanlar onu çok iyi anlatmış ve özetlemiş... 

Andrea Pirlo...

Yeşil sahaların artisti, başbakanı, en değerli birkaç konsey üyesinden biri...

Futbolu şiir gibi oynayan, futbolun sessiz 'dahi'si...

Günümüz büyük futbolcuların popülerliğinden uzak, basit yaşam tarzı ve medyatik olmaktan kaçan, kendine has oldukça karizmatik bir beyefendi...

Birçok genç, orta yaşlı ve tecrübeli jenerasyonu yani 3-4 nesli birden etkileyen, sıradışı bir futbol bilgesi. O futbolun patronu, saygı konusunda kimsenin tereddüt etmediği örnek bir 'aktör'...

Brescia'da başlayan futbol kariyerinde İnter, Milan, Juventus ve şimdilerde New York City...

İtalya'da birçok efsane jenerasyonun anahtar ismi. 2006 ve sonrasında Serie A'nın marka değerinin iyiden iyiye düşmesine inat ayakta kalan yegane futbolcu. Özellikle Maldini, Nesta, Del Piero vb. sonrası yani son 5 yılın en önemli "Serie A bayrak adamı"...

2005 İstanbul Şampiyonlar Ligi tarihi finalinde 3-0'dan kupayı verdikleri Liverpool maçı sonrası futbolu dahi bırakacak noktaya gelmişken, yıllara inat sürekli olgun futbol, profesyonel bir yaşantı ve eşine az rastlanır türden tüm dünyanın karşısında büyük bir saygı ile eğildiği muhteşem bir futbol kişiliği...

Futbola ofansif ortasaha mevkiisinde yani forvetin hemen arkasında "10 numara" rolünde başlasa da zamanla merkez ortasahada oyunu çift yönlü oynayabilen tam bir oyun kurucuya dönüşü. Ancelotti, onun bir dünya markası olmasında başrolü oynayan bir yol gösterici. Futbolda elde edilebilecek tüm büyük kupaları birer birer kazanan örnek bir şahsiyet...

Evet sözümü tutamadım ve farkında olmadan Pirlo hakkında fazlasıyla yazmışım, özür dilerim. Ama hak ediyor be abi, onun için az bile...

6 Ağustos 2015 Perşembe

2015 - 2016 Premier Lig Şampiyonu Kim Olur?

2015 - 2016 Premier Lig Şampiyonu Kim Olur? sorusunu Ada'nın ünlü isimlerine sormuşlar. O isimler de kendilerince ilk 4 sıra için tahmin yapmışlar. Bir kişi hariç hepsinin şampiyonu belli : Chelsea...

Yeni sezonun başlamasına çok az zaman kala ilginçtir ki, yine hepsinin şampiyonluk yolunda en az şans verdiği takım Van Gaal'li Manchester Unıted. Manchester Unıted'ın özellikle bu sezon hem ligde hem de Avrupa'da eski günlerine geri dönüş sinyali vermesi bekleniyor. Sezona her zamankinden daha iddialı başlayan Arsenal'i ise tahminciler Chelsea'nin en büyük rakibi olarak görmüşler ki gerçekten de haklılar. Wenger, sezon başında Community Shield'ta Chelsea'yi devirip sezona kupa ile başlamıştı.


Manchester City ise geçmiş sezonlarına nazaran daha az transfer yapmasına rağmen yine zirvenin önemli adaylarından. Chelsea ise Mourinho'nun olduğu her yerde baş favori zaten ama bu sezon geçen sezon gibi rahat geçmeyecektir.

İşte Premier Lig efsaneleri Lineker'den Shearer'a, Alan Smith ve Danny Murphy'e kadar Premier Lig sezon sonu tahminleri :

DANNY MURPHY : Liverpool'un unutulmaz futbolcularından

1. Chelsea
2. Manchester City
3. Arsenal
4. Manchester Unıted

ALAN SHEARER : Premier Lig tarihinin en golcü futbolcusu

1. Chelsea
2. Arsenal
3. Manchester City
4. Manchester Unıted

GARY LİNEKER : Efsane İngiliz futbolcu

1. Chelsea
2. Manchester City
3. Arsenal
4. Manchester Unıted

MATT HOLLAND : 15 yıl Premier Lig'de oynamış İrlanda'lı futbolcu

1. Chelsea
2. Manchester City
3. Arsenal
4. Manchester Unıted

ED CHAMBERLİN : Sky Sport yorumcusu

1. Chelsea
2. Arsenal
3. Manchester City
4. Manchester Unıted

JOHN ALDRİDGE : Sadece 2 sezonda Liverpool'da 50 gol atan İrlandalı efsane futbolcu

1. Chelsea
2. Arsenal
3. Manchester Unıted
4. Manchester City

ALAN SMİTH : Unıted aşığı haşarı futbolcu. Kariyeri; Leeeds, Manchester Utd, Newcastle

1. Chelsea
2. Arsenal
3. Manchester City
4. Manchester Unıted

JAMİE REDKNAPP : 11 yıl Liverpoll forması giyen İngiliz futbolcu

1. Chelsea
2. Manchester City
3. Arsenal
4. Manchester Unıted

MARTİN KEOWN : Arsenal'in efsane savunma oyuncusu

1. Chelsea
2. Arsenal
3. Manchester City
4. Manchester Unıted

JAMİE CARRAGHER : Liverpool'un Gerrard ile beraber 2000'li yıllardaki bayraktar topçusu

1. Chelsea
2. Arsenal
3. Manchester City
4. Manchester Unıted

DİETMAR HAMANN : Bayern Münih ve Liverpool'un 'dinamo' ortasahası

1. Arsenal
2. Manchester Unıted
3. Chelsea
4. Manchester City

11 tahminci ismin ardından usülen bu yazıyı paylaşan biri olarak benim de bir sıralama yapmam gerekiyor. İşte nacizane tahminlerim :

1. Arsenal
2. Chelsea
3. Manchester Unıted
4. Manchester City

Yukarıdaki tahmincilere göre bir hayli sürpriz oldu ama adı üstünde tahmin :))

Sizlerin tahminlerini de alalım. aşağıdaki yorumlar kısmına yapabilirsiniz...